Yılda birkaç kez gelip benim gibi az kalınca pek yazlıkçı arkadaşı olmaz insanın. Sitedekiler seni tanır belki; ama sen kimseyi tanımazsın. Her gördüğüne selam verip günaydın demen bundandır. (Kibar güzelim benim.)
Yıllar geçtikçe yeni yerler görme isteğinin yaşattığı heyecan ile kendi evinde huzurla konfor alanı yaratmanın farklı mutluluklar getirebildiğini anlar, ikisinden de vazgeçemezsin. İyi ki böyle bir evimiz var, dersin. Bir anda yazlıkta geçirdiğin günlerin sayısı da artmaya başlar.
Ne de olsa, yazlık evlerinin rutin hayatlarımızdan uzaklaştırıcı, daha özgür, daha eğlenceli ve rahat, kafamızdaki tilkileri sakinleştiren, kanatlanan düşünceleri yatıştıran bir havası vardır. Aynı zamanda bu evlerin kendilerine göre pratiklikleri ve düzenleri olur. Hiçbir evinki de birbirine benzemez. Mesela bizim yazlıkta sıcak su torbası ve fırın poşeti mutlaka bulunur. (Hani benim aklıma bin yılda gelmez ama ikisi de işe yarar zamanı gelince.) Mutfak dolapları bile alışık olmadığın tabak çanak, meşrubat bardakları ve atıştırmalıklarla doludur.
Yazlık evlerin bikini asılı terasları, balkonları ve küçük de olsa bahçeleri olur. Her ev sahibinin zevkine göre rüzgâr çanları, rüzgâr gülleri, bahçeyi bekleyen Şirinler heykelcikleri, korkuluk kuklaları… Zakkum, yasemin, limon çamı ve palmiye, vişne, kayısı, armut ve nar. Zeytin, biberiye, asma ve hanımeli. Domates, biber, salatalık, nane ve maydanoz.
Islak havlu ve bikinileri bekleyen çamaşırlıklar, evlerin çatılarında uydu antenleri, sezon değilse mutlaka bir takım tadilat işleri, tahta çitler, ferforje korkuluklar, kimi zaman duvara asılı bir sulama hortumu, kimi zaman nazar boncuklu bir baykuş figürü. Çoğunlukla beyaz badanalı, taraçalı, güneş şemsiyeli ya da salıncak ve hamaklı yazlık evler.
Kimi yerde toz toprak yollardan, kimi yerde paslanmış tabelalardan bulabileceğiniz, tavlası, mangalı, çekirdek çitlemesi, şanslıysanız gitar tıngırdatması eksik olmayan yazlık yerler.
İlginç bir şekilde hangi evde olursanız olun çevre evlerdeki konuşmaların yankısıyla herkesin her şeyini duyduğunuz ama sanki kimse duymuyormuş gibi rahatlıkla yüksek sesle dedikodu yapılan ve bazı akşamlar içli şarkılar patlatılan yazlık evler…
Menemen ve domatesli makarnayla, yerine göre mis kokulu şeftali ve kavunla, demli çaylar ve birayla özdeşleşen yazlıkçılar. Şehirde uzak durulan tüm “zararlı” yiyeceklere anlayış gösterilen, suçluluk duymadan yediğin patates tavanın, köfte ve tavuk kanadın tadını bir başka aldığın, yemek saatleri oynak, günbatımları şahane, her akşam efsane yazlık evler.
Sinek kovar ve kolonyayla çare olunan sinek ısırıkları, yağlı kremlerle nemlendirilen cilt yanıkları, güneş lekeleri için geniş siperlikli şapkalar ve yanından ayırmadığın deniz havlusu ve deniz ayakkabısı. Bir şezlong, bir şemsiye gölgesi için yeri geldiğinde hakkını arayan, şehirdeki apartmanında ya da sitesinde tanıdığından çok daha fazla komşusuna ismiyle hitap edebilen yazlıkçılar müessesi.
Sizi çok sevdim, bu sene de nice anı ve fotoğraf biriktirdim sayenizde. Ama şimdilik sizinle mesaimizin sonuna geldik. Yaşattığınız güzellikler için teşekkür eder, seneye görüşmek üzere iyi günler dilerim. Kendinize iyi bakın.