Bir dizi izledim ve çok etkilendim. Diziyi anlatırken, zaten çok katmanlı olduğunu ama aileler için daha yoğun anlamlar içerebileceğini belirttim. Sonra da kendime sordum, bekar olduğum için ailem yok mu benim? Aile kurmamış mı oluyorum? Tabii ki ailem var. Ben de bir anne ve babanın çocuğu ve şanslı bir şekilde ablalık unvanına sahip değil miyim?
Yıllar önce aramızdan ayrılsalar da anneannem ve dedem de ailem, değil mi? Hiç tanışmadığım halde anne babamın üvey kardeşleri de ailem değil mi?
Aile kurmak ile ailelik etmek çok farklı tanımlar, değil mi? Öyle aileler olabilir ki, görünürde her şey sütliman, kurulacaklar kurulmuş, imzalar atılmış, resmi anlamda her şey yerli yerine. Ama yakından gelip bakınca birbirinden bu kadar uzak insan aynı çatı altında kalabiliyor. Oysa ben yüzünü görmesem bile genlerinden aktarılan bin bir çeşit sürpriz ile evrenin göbeğinde filizlenen bir çiçeğim, onlar da benim taç yapraklarım, polenlerim ya da köklerim.
Evli olmamam aile kurmadığım, hatta kuramadığım anlamına mı gelir? Başaramamak gibi, yapamadığım şeylerden biri mi? Hata, eksik, yetersizlik, eziklik… Hangisi?
Kurmak, inşa etmek, diye yazında Google aramalarında şirket kurmak ve hayal kurmak alt alta çıkıyorsa nesnel ya da öznel, somut ya da soyut nasıl bir şeydir gerçekten bu “kurmak” eylemi?
Öyle ha diyince kurulur mu? Ya da kurdum diyince olur mu?
Aile, lego gibi parçalardan oluşan bir bütün müdür ki biz onu farklı zamanlarda farklı şekillerde tanımlayıp gösterebilelim? Şirket kurmak kadar resmi midir? Hayal kurmak gibi uçuk kaçık mıdır bu aile kurmak?
Kurunca ne olur peki? Bir kere kurunca, işimiz biter mi? Bir kere kuruldu mu, yerinde durur ve öylece kalır mı? Hiç değişmez mi? Peki, değişirse o yine de bizim kurduğumuz mudur? Değişen ve dönüşen bir şeyle birlikte bizim de değişmemiz ve dönüşmemiz gerekmez mi? Tamamen dağıldı; ama biz aile kurmuş olduk diyebilir miyiz?
Duygusal bağlarla yakınlaşmadan kurulan bir kuruma aile denilebilir mi? Peki, kurumsallaşmamış duygusal bağlara ne demeli? Onlar da yeterince güçlü ve bağlayıcı değiller mi?
Ben, çekirdek ailem ve çevresinde onlarca yakın arkadaşımla kendi ailemi kurmuş olabilir miyim? Benim kozamda, hayatta olan ve olmayan birçok kişi, akrabam dediklerim ve demediklerim, çok eskiden tanıdıklarım ve yeni tanıştıklarım, bir arada duruyor olamaz mı?
Benim ailem de belki yıllardan beri tanıdıklarımla birkaç kez karşılaştığım insanlardan oluşan kocaman bir çember. Zaman zaman aralarından hiç birinin ruhu duymadan, kendime aile olur, kendimi sarıp sarmalarım. Zaman zaman telefonun ucunda bir çağrıyım. Beni ben yapanlar ve beni daha iyi biri yapanlar, sizleri ailem olarak görmek, benim de hakkım değil mi?
