
Mutluluklar
En basit mutlulukları yazmak istedim bugün. Aklıma geldiği gibi… Yılbaşı gelirken yeni dilekleri düşünmeye alışığız ama bir de sahip olduklarımızı hatırlayalım istedim. Kendime yeni yıl hediyem de bu liste olsun; aklıma esince yapacağım eklemelerle büyüyecek bir liste. Sizin de listeniz uzun, yeni yılınız kutlu ve mutlu olsun. Sizin listenize dair yorum bırakırsanız da çok sevinirim : )
- Ailecek bir arada olduğun, en sevdiğin yiyeceklerle tıka basa doyduğun uzun Pazar kahvaltıları
- Koridoru tealight mumların kıpır kıpır dansıyla ışıklandırmak
- Yağmur çiselerken en sevdiğin aktörü izlemeye tek başına sinemaya gitmek (kesinlikle AVM’de değil, bir sokak sineması olması tercih edilir)
- Mavi Ay ve tabii ki her zaman, Bruce Willis!
- En kalabalık ya da en geç saatte otoparkta şıp diye yer bulup iki hamlede park edivermek
- İş yerinde tam kafayı yemek üzereyken ikram edilen orta şekerli Türk kahvesi
- Nina Zilli’den “50 mila” dinlemek
- Pazar akşamları “The Newsroom” izlemek
- Özlediğine sevgiyle sımsıkı sarılmak
- Bir Pazar öğleden sonrası Rosie Thomas dinleyerek balkonda dergi okumak
- Kesinlikle, akıllardan çıkmayacak şekilde: Mr Tom Peanut Bar
- Çocukluk anıları: Calimero, Dady Long Legs, Şirinler, Heidi, Tom ve Jerry, Tweety, Speedy Gonzales, Varyemez Amca, Clementine, He-man, Ninja Turtles, Red Kit, Kurabiye Canavarı, Muppet Show…
- Seyahat etmek
- Çıtır çıtır simidin sokağa yayılan kokusu
- Fotoğraf albümleri (ve hatta siyah beyaz fotoğraflar)
- Mesai saatleri içinde hafta sonuna yakışır güzellikte bir öğle yemeği ya da kahve molası verebilmek
- Bir zamanlar Pazar sabahlarına Alf’le başlayıp, Barış Manço’nun 7den 77ye’siyle ve Adam Olacak Çocuk ile devam edip akşamları da Bizimkiler dizisiyle karşılamış olmak
- Çikolata, hele de fındıklı sütlü ya da fıstıklı bitter çikolata
- Boğaz’a karşı bir bankta saatlerce oturmak
- Sahil yolunda uzun yürüyüşler yapmak
- Güzel sunulmuş, leziz bir kahvaltı ve demli bir çayla güne başlamak
- Anneannemde geçirdiğim öğleden sonralarda Hayat Ağacı izlerken özellikle Sam Whitmore’un (Kelly Rutherford) çıkacağı sahneleri beklemek
- Fırından yeni çıkmış sıcacık ekmek
- Uzun masalarda hem masanın üstü hem çevresi kalabalık, İtalyan filmlerindeki gibi şenlikli sofralar
- Sevdiğini arayıp en sevdiği şarkının radyoda çaldığını ona haber vermek
- Kartpostal yazıp yollamak (ve tabii ki almak)
- Alman pastası
- Askıda çok beğendiğin elbisenin ilk denemede üstüne cuk oturması (ve çok da yakışması)
- Uçsuz bucaksız bir sahilde, beyaz kumlar ve turkuaz mavi sularda olmak
- Bembeyaz cibinlikli bir yatak ve meltemde hafif kıpırdanan perdeler
- Alaçatı’nın taş evlerini saran capcanlı fuşya renginde begonviller
- Püfür püfür ağaçlar altında, tasasız, acelesiz, hamakta sallanmak
- Dantel gibi işlenmiş beyaz porselen bir çorba kâsesinden domates çorbası içmek
- İş hayatının başlarında hafta içi her akşam eve koşa koşa gidip izlediğim Ally McBeal
- Sabah gayet dinç ve enerjik, güneş ışığıyla uyanmak
- Balkonlardan cam kenarlarından taşan rengârenk saksı çiçekleri
- Acıbadem kurabiyesi
- Evde tek başına, arkadaşlarla plajda ya da sadece sallanarak bile olsa arabada kendi kendine DANS etmek
- Güneşin turuncu kırmızı bir topa dönüşüp batışını izlemek
- Yemek masasının üstünde kocaman bir vazo içinde taze papatyalar
- Ruhunun içine işleyen bir müzik parçasını canlı dinlemek
- Sapsarı uzanan ayçiçeği tarlaları
- Elmayı, domatesi, biberi dalından koparmak
- Dolunay altında yakın dostlarla teras partileri
- Kahvenin yanında gelen acıbadem likörü
- Dekorasyon ve yemek kitaplarındaki yüksek çözünürlüklü fotoğraflara bakmak
- Bir yağlıboya tablonun önünde uzun uzun durmak
- Phantom of the Opera’yı Broadway’de en ön sırada tüyleri diken diken izlerken Hugh Panaro’ya aşık olmak
- Radyoda hiç beklemediği bir anda çok sevdiği ama uzun zamandır dinlemediği şarkının çalması
- Tabii ki Big Bang Theory’deki aşkım Sheldon! Bazinga!
- Çok güzel bir tiyatro oyununu, oyunun içine girerek izlemek ve gözleri dolarak ayakta alkışlamak
- Uzak coğrafyalardan resimlerle parlak kâğıda basılmış büyük boy duvar takvimleri
- Dışarıda kar yağarken cam kenarına oturup sahlep içmek ve şehrin beyaza dönüşünü izlemek
- Yağan karın üstüne birden açan kış güneşi
- Yolda yürürken, sırf iyi hissettiği için kendi kendine gülümsemek
- Uykuya dalmadan önce insanın içini ısıtan bir öykü okumak
- Güzel bir rüyayı uyandıktan sonra da hatırlamak
- Tam sendelerken elinden tutmak
- Canı boza çekmek
- Kurşun kalemle saçını topuz yapmak
- Şeftali ice-tea kokulu deodoranda sahip olmak
- Hiç beklemediği anda sevdiği birine ya da aradığı bir şeye rastlamak
- Bir ağaç gölgesinde sevdiğinle saatleri devirmek
- İlkokulu hatırlatan kurşun kalemler, Cin Ali, kokulu silgi ve Ayşegül kitapları
- Anneannemin bahçesinde, asma dalları altında yemek yemek
- Duvarlarını sarmaşıklar sarmış bir şato (ve sonbaharda kızaran sarmaşık yaprakları)
- Etkileyici bir konuşma dinlemek
- Üç neslin kızları bir yer masasının etrafında oturup mantı kapamak (ya da salamura yaprakları ayırıp birlikte dolma sarmak)


2 Comments
Yasemin
Bayıldım bu listeye.
63. Dans etmek. Tek başına, kız arkadaşlarınla, erkek arkadaşınla. İş bitiminde toplantı odasında toplanıp iş arkadaşından zeybek harmandalı öğrenmek 🙂
belgin
Nilhaaaan, Almalar Alman pastası ne bilmiyorlar:)Ama ne güzeldir o pasta 🙂