Uzak yerlere gidesim var. Görünenden de uzak, ufuk çizgisinden öteye…
Görünmeyen yollardan tanımadığım sokaklara çıkasım var.
Sokaklar boyunca yürüyesim, bir çay bahçesinde oturup amaçsızca etrafı seyredesim, belki de sadece durasım var.
*
Öylece durasım var demiştim ya, öylece otursam da olur.
Sen de bir sandalye çek, şuracıkta uzun uzun oturalım. Hiç bitmeyecekmiş gibi konuşalım.
Hem söz biter mi – anlatacak bu kadar hikaye varken üstelik. Çocukluk hayalleri, gençlik hülyaları, sıradan hayatlar, şaşırtıcı detaylar… Hepsini hepsini konuşalım, sonra bir ömürlük susalım seninle.
Hele bir sandalye çek de şuraya…
*
Sevmek ne güzel şey sevda
beyaz bulutlar yolluyorum sana
gümüş martılar ve dalga sesleri
uçurtmalar gönderiyorum rengarenk
baktıkça beni hatırla.
sevgimle sarıyorum seni.
An ve an,