Yüz, bedenin dili bazen, bazen de zihnin. Aynı yüzde bin bir ruh görüntü buluyor kimi zaman. Ve tek bir yüzde tüm hisler yok olabilir, belli mi olur…
Aynaya bakınca gördüğünün altında bir sen daha var. Yüzünden gizlemeyi başarsan da içerde atılan bir çığlık var.
Gözlerin tek bir noktaya bakarken aklın yüzlerce nokta arasında mekik dokur ya.
Dudakların uyumlu bir gülümseme çizgisindeyken dişlerin sıkılıdır ve tırnakların avuçlarını delmektedir ya.
Öfke nerede saklı tutulursa tutulsun bir gün çıkar. Yalan olur, ihanet olur, karmaşa olur, kaygı ve strese dayalı her türlü bedensel şikâyet olur, olur da olur…
Öyle ya da böyle yüzün bir gün eğilir ve bakar kendine.
Gördüğünden hoşnut olup olmaması başka hikâye…
En masum yüz en şeytan çelmeyi takabilir hayata. Nasıl ki en güzel yüz en çirkin oyunları oynayabilirse.
Yüzler ve yüzüm.
Bu köşede yüzüncü yazı. Dört sene olmuş, ne çok an yaşanmış bir ömürde, ne çok anı söz olmuş, ne kadarı silinmiş.
Dört yıl önce tesadüfen bu sitede gezinirken, Cenk’e e-posta ile ulaşıp “ben de yazmak istiyorum” dediğimi hatırlıyorum. Ne şanslıyım ki “tamam” dedi. O gün bugündür buradayım, kâh kırgınlıklarla, kâh kelime oyunlarıyla, kâh gizemli isyanlarla kâh gezi notlarıyla buradayım işte Dar Alanlar’da.
Varlıklarından emin olduğum, yorumlarını eksik etmeyen dostlar… Ben size yeni yazıları haber vermesem siz arayıp sordunuz, uzakta olanlarınız yazdıklarımdan halet-i ruhiyemi anlamaya çalıştılar, bazen benim için meraklandılar, bazen tam olarak neden bahsettiğimi bilerek bana eşlik ettiler… Bazıları en favori yazılarını seçti, bazıları on beş yıl öncemden bir şiiri alıntıladığımda bile bunu bugüne uyarladı, güncelim sandı, bazıları bu kadar kişisel yazıları herkesle paylaşabilmeme şaşırdı, bazıları sessiz kaldı… Hepinize kucak dolusu sevgiler.
Ve siz, ismini bilmediğim sizler, var mısınız yok musunuz zaman zaman şüphe ettiğim sizler, teşekkürler size de. Umarım bu yolculukta siz de keyif aldınız, hayatı cesurca yaşadınız, kendinizle yakınlaştınız, asla keşke demeden, pişman olmadan, yanlış seçimleriniz için başınızı duvarlara vurmadan var oldunuz. Her halinizle mutlu, kendinden emin, yüzünüz güneşe dönük olsun hepinizin.