Ne çok dallarım varmış, dedi ağaç, uzamış, kıvrılmış, karışmış, çatlamış... "Zaman zaman kırmışım, zaman zaman kırmışlar. Ne yana baksam bir anı, bir ses, bir iz... Ne çok dal taşımış bu gövde, ne çok yaprak dökmüş. Karlar yağmış, sonra erimiş. Yağmur olmuş, ardından çöl sıcakları bastırmış." Hiç sesim çıkmamış, dedi ağaç, onca olandan sonra neden gıkım çıkmadı ki... Mevsimler değişti, gelecek yıllar azaldı, tek değişmeyen bu anlamsız bekleyiş oldu. Git başka ağaç gölgesi bul, deseymişim, keşke kızsaymışım. Seni hiç anlamıyorum be adam, diyip kollarından tutup sarssaymışım. Hıncımı alamayıp seni kardan adam yapsaymışım. Burnuna havuç, gözüne zeytin, seni baştan yaratsaymışım.Ağaç dalları,
— Hayata Dair —
Ağaç dalları
28/01/2017
