[Dar]Alanlar

[Dar]Alanlar

Sevmek dedikleri

Sevmek dedikleri

Sevmek nedir diye sordun ya bana, bir Çarşamba akşamı, gün batımından az sonra.

Sevmek bu an demek isterdim. Sevebilseydim doyasıya, elini tutmak bile yasak, seninle konuşmak bile suç sayılmasaydı o zaman bilirdim ben de sevmek ne demek.

Uzunca bir sessizlik bırakmazdım ardımda. Sorunca şıp diye cevap verebilirdim. Eslerde susup derin iç çekişlerle gözyaşlarımı yutkunmazdım.

Sevmek, sevdiğini böyle bir acıdan sakınmak derdim sana. Sevmek, çalıntı bir zamanda, hayatının gerçeklerinden saklayarak yaşanmamalı derdim.

Yüreğim konuşabilse o da neler anlatırdı kim bilir. Sevmek, her sabah uyandığımda kendimi mırıldanırken bulduğum güzel bir şarkı, derdi bana. O şarkıyı mırıldanırken içim içime sığmayıp sokaklarda dans etmekten çekinmemek derdi.

Sevmek, canımın içi, belki de tek bir şey bile değil, her şey ve her an. Bu dünyanın dışında bir dünyaya, bu andan daha uzun bir zamana, bu renklerden daha coşkulu tonlara ve içini güneşten çok ısıtan bir sıcağa inanabilmek bence sevmek.

Sevmek, belki de gönlünde uçuşan bir kelebek. Kozasından ne zaman çıkacağı belli olmayan, rengârenk kanatlarında gözlerini kamaştıran, en ufak bir kederle o güzel kanatları kırılabilen bir zarif kelebek.

Sevmek, içinden geleni söyleyip içinden geleni yaşadığında, sen kaybolduğunu zannedip korkuyla etrafına baktığında, denizdeki dalgalara dalıp içinden bir dilek tuttuğunda, şaşkınlıkla dilin sürçüp biraz da saçmaladığında… az ilerinde durup seni gülümseyerek izleyen birinin olduğunu bilmek ve o güzel insan gel buraya dediğinde koşarak boynuna atlayıp her şeyin yolunda olduğunu bir de onun ağzından duymak.

Sevmek, tatlı rüyalar mesajları aldığında uykuya daha rahat dalmak ve onun kokusunu özleyerek uyanmak demek. Sevmek, herhangi sıradan bir aktivitede bile sırf sevdiğinle birlikte olduğun için (tek başına olduğuna kıyasla) çok daha büyük bir keyif almak.

Sevmek, sarılmanın en güvenli kollarında kaybolmak demek. En kırılgan halinde bile omzuna yaslanıp tüm dertlerin anlamsız olduğuna inanıvermek.

Uzak bir ülkede Aida operasını izlemenin hayalini kurmak gibi bir şey bu sevmek. Gerçekliği değil, o anki hissi kâfi sevmeye. (Birinci perde – Yan yana oturmak. İkinci perde – Elini tutmak. Üçüncü perde – Omzuna başını yaslamak. Avuç içleri sımsıcak, sevmenin sarhoşluğunda, alkışlarla son perdeyi kapamak.)

Sevmek, onun çocukluğunu ve yaramazlıklarını ya da yara izini de sevmek demek. Sırf onu değil, annesini, kız kardeşini, hatta ilkokul öğretmenini ya da erkek arkadaşlarıyla bağıra çağıra futbol maçını izlemesini de sevmek demek.

Farklı şehirlerde bile olsan, aynı gökyüzüne bakabilmek; aynı çatı altında olmasanız bile aynı şehirde olduğunu bilerek içi rahat uyumak.

Parmağının ucu kanasa yara bandı olmak, soğuk algınlığında portakal soyup tavuk suyuna çorba yapmak gibi bir şey olsa gerek bu sevmek.

Sevmek, bir tanem, ne görünür ne duyulur ne tadılır bir şey değil. Sebepli de değil üstelik; kıdemli, fiyakalı ve planlı da değil. Sevmek, biriciğim, en saf haliyle var olmak yeniden. Yaşanan her şeyin içinden sıyrılıp geçmek ve zamanı sıfırlayıp yeni baştan başlayabilmek gibi bir şey. İçini bir çocuk gülümsemesi gibi sarıveren, nicedir içinde biriken anıları derleyip toparlayan, saçlarını dalgalandıran, sesinde şakıyan bir hal bu sevmek.

Sevdiğim, sevmek nedir diye sordun ya sen bana durup dururken… İşte, benim o, canımın içi. Benim çoğul halim bu sevmek dedikleri.

VN:F [1.9.22_1171]
Rating: 10.0/10 (1 vote cast)
VN:F [1.9.22_1171]
Rating: +1 (from 1 vote)
Sevmek dedikleri, 10.0 out of 10 based on 1 rating
Share


1 thought on “Sevmek dedikleri”


  • Warning: count(): Parameter must be an array or an object that implements Countable in /home/nilhanf/public_html/wp-content/plugins/gd-star-rating/code/blg/frontend.php on line 705

    Warning: count(): Parameter must be an array or an object that implements Countable in /home/nilhanf/public_html/wp-content/plugins/gd-star-rating/code/blg/frontend.php on line 574

    Düşünmüyor musun Beni?

    “Düşünmüyor musun Beni?” Diye sorsam “Evet” dersin.
    Evet derken bile düşünüyor olsan da beni.
    Sormak istemiyor musun Bana? “Nasılsın?” diye.
    Nasıl olduğumu bilsen bile.
    Sana sorulan “Nasılsın?” sorusuna vereceğin cevap gibi.
    “Uzak mısın Bana?” desem.
    Cevabın belli,
    “Evet”
    Yüreğinin içinde yüreğim olsa dahi.

    VA:F [1.9.22_1171]
    Rating: 0.0/5 (0 votes cast)
    VA:F [1.9.22_1171]
    Rating: 0 (from 0 votes)

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

* Copy This Password *

* Type Or Paste Password Here *

error: Content is protected !!