Sevgili kızım,
Sana isim koyarken ne kadar heyecanlandım hatta endişelendim bir bilsen.
Bizim nesil, malum her konuda en doğruyu uygulama konusunda fazla titiz olduğu için, araştırır, sorgular, didik didik eder beynini. Benim de üç kuruşluk aklım varsa en az yarısını bu yolda kaybettim canım kızım.
İsmin harflerine göre karakter tahlilleri yapanlar var; harflere göre, harf sayısına göre, hatta sadece baş harfine göre… Düşün çektiğim ızdırabı; bir isim beğenir gibi olsam da tek tek bu analizleri yapıyor, notlar alıyor ve en nefis isimleri bile eliyorum.
Büyük ünlü küçük ünlü uyumuna uyumlu olsun mu, olmasa da olur mu?
İlk harfi sesli harf mi olsun sessiz mi; hadi sesli dedik ince mi olsun, kalın mı? İsmi lazım değil; bir harf için dediklerine bak: “Noktalı harfler içinde fazla etkin olmasa da özellikle ekonomik açıdan buluğ çağında yaşanan olumsuzlukları işaret eder.” Cidden, anlamak mümkün değil, kızım. Ben yine bildiğim yoldan gideyim.
Şimdi, tek hece olursa çok kısa olur, apansız, usulca, arada kaynayabilir de diyebiliriz; kısa olması, sade, kolay anlaşılır, kolay telaffuz edilen bir isim olmasını da sağlayabilir. Nil, Gül, Yaz (fiil olarak mı mevsim olarak mı?), Su, Gün, Nur, Bal (yemek ismi mi koyacağım şimdi?), Sim (Pul gibi mi, SIM kart gibi mi, kontür yükleyebilir miyiz derlerse peki?), Lal (İnceltme işareti olacak mı olmayacak mı? OIsa da söylemeyen çıkmaz mı? Lan der gibi derse ne olur o zaman?), Naz (Fazla naz âşık usandırmasın), Nar (E, bu da meyve şimdi, hem çarşıya gittim 1 tane eve geldim 1000 tane diyip dalga geçmesinler… ), Mey (Şarap mı çalgı mı? Uyar mı şimdi bu bizim kıza?) ve Şans (Yaver mi gider dersin? Kulağa pek hoş gelmedi ama, ne dersin?)…
Çok heceli olursa da kısaltmaya başlarlar kızımın adını, takma isim gibi yapışır mı bir de o isim… Telaffuzu, hangi hecede vurgu yapılıp yapılmayacağı, yanlış yazılma ve söylenme ihtimali daha yüksek tabii.
İki heceli mi olsa, daha orta karar hani. Ela, Eda, Ahu, Ece, Rüya (mı Gerçek mi?)…
Allahım ne zor iş bu…
Peki, soyadıyla uyumlu olması önemli değil mi? Kim ne derse desin; bal gibi de önemli. Tamam, evlenince soyadını değiştirebilir; ama en azından evlenene kadar bildiğimiz soyadının önüne alakasız bir isim eklemeyelim değil mi ama… Bazı anne babaları katiyen anlayamıyorum. Manavdan meyve seçer gibi rastgele mi seçiyorlar çocuklarının adlarını da pek yakışıksız pek zor isimler buluyorlar.
Pıtırcık, Şirin gibi çocuksu bir isim de olmasın; koskoca müdür olacak belki kızım, Pıtırcık Hanım diye mi seslenecekler yani?
Fazla havalı ya da özgüvenli de olmasına şüpheyle yaklaşıyorum. Afet mesela, “güzelliği ile insanı şaşkına çeviren, aklını başından alan kadın” ya da “çeşitli doğa olaylarının sebep olduğu yıkım” anlamında. Sonra Buse, Okşan, Harika, Gözde, Birsen, Afrodit biraz fazla iddialı değil mi sence de?…
Telaffuzu zor ya da okunuşu tuhaf isimlerden ya da olumsuz anlam içeren isimlerden de olmasın. Elem mesela üzüntü, keder değil mi… Peki, sitem, üzüntü, alınganlık, kırgınlık gibi bir duygu değil mi…
Doğadan ya da çiçeklerden yola çıksam peki… Defne, Yağmur, Ada, Damla, Derya, Asya, Şafak, Yasemin, Nilüfer, Eylül, Hazan, Bahar… olabilir aslında.
Sonunda –su ya da –nur- ya da –han da olmasın bence, hatta iki isim birleşik de olmasın ki durduk yere herkes kafasına göre ikiye ayırmasın: Bengisu, Begümhan, Asudenur, Gülperi, Gülbanu, İremsu, … Ya da benim der gibi, Ece-m, Aslı-m koymayacağım.
Göbek adı koymalı mı koymamalı mı? Benim yoktu da ne oldu, bir eksiğimiz yok sonuçta. Ama kızım isimlerinden birini daha çok beğenirse onu kullanabilir iki ismi olursa, hmm.. bunu biraz düşüneyim…
Sözlük anlamı da önemli… Hatta farklı dillerdeki anlamları bile önemli. Bir de çocuklar dalga geçer mi diye de düşünmeli.
Popüler isimler olur ya, her senenin en popüleri, onlara ne demeli… Yeni nesil bir isim mi hoşuna gider acaba kızım? Son on yılın en popülerlerini buldum bak:
Talya, Duru, Ceren, Melis, Naz, Sena, İrem, Alara, Azra, Dilay, İdil, Eylül, İpek, Yağmur, Lara, Derin, Kayra, İlkin, Tuana, Beril, İlgi, Simay, Mira, Beren, Pelin, Simge, Rana, Damla, Melike, Pınar, Başak, İlayda, Alara, Arzum…
İsminin arkadaşlarıyla uyumlu olmasını mı istersin, farklı olmasını mı? Klasik ve güzel bir isme ne dersin kızım? Senelerin vazgeçilmezi Zeynep mesela… Ne varsa eskilerde var demek için biraz geç mi kaldım yoksa?
Sevdiğim bir çiçek adı versem, çiçek kırılgan derse…
Yurtdışına çıktığında sıkıntı çıkarmayacak, hatta rahat okunacak bir isim olsa… Türkçe karakter kullanmayınca da “ğ, ö, ü, ş” gitti mi şimdi?
Çok yaygın bir isim de olmamalı aslında, sınıfta üç kız aynı ismi taşıyıp her birine başka isim ya da sıfat da takılmasın, sevmem ben öyle.
Marka da olmasın, kolonya markası olmasın mesela; su markası ya da bisküvi…
Gerçi sen büyüyüp anlayana kadar dünya değişir devran döner ama ne olur ne olmaz…
Sen ne isterdin acaba biricik kızım? Neleri seveceksin, ne renk en sevdiğin renk, hangi çiçek en güzeli olacak senin için? Uzun boylu ve narin mi, biraz toplu cimcime bir çocuk mu olacaksın?
Benden bir Öykü mü desem, ıssız bir Ada mı, çocukken en sevdiğim isim olan Ece mi yoksa benden bir parça gibi Nil mi…
Adın ne olsun canım kızım?