Month: September 2013
Paris’e kısa bir veda
Paris’ten ayrılmaya bir günden az kaldı. Bunu fark etmek bile hafif melankolik yapabilir insanı. Ama henüz erken. Dönüşü düşünmemeye çalışarak Lüksemburg Bahçeleri’nden Saint Michel ve Saint Germain yönünde yürüyorum. Bir yandan da akşam yemeği için alternatifler düşünüyorum. Thai, İtalyan derken, bu akşam da Japon mutfağına […]
Montmarte ve Lüksemburg Bahçeleri
Paris’te bir sabaha daha uyanmak… Ne güzel, ne büyük şans. Bu şehirde aşk var, bu şehirde büyülü bir hava var, kesinlikle. Gözlerimi açtığımda pencereden sızan güneş ışığıyla gülümsüyorum. Beyaz mor küçük kasımpatılar ve mini mini gonca sarı güllerden oluşan buketimi içime sokar gibi derin derin […]
Bonjour Paris
Bonjour Paris. Bonjour güzel gün. Sabah kalkınca pencerenin önünde durup perdeleri iki yana açtım ve avluya baktım. Avluya bakan camlardan çoğu kapalı, açık olan birinden hafif bir müzik geliyor ve esmer bir genç kahvesini yudumluyor. Sabaha bir de mutfak camından bakayım dedim, camın önündeki saksılara, […]
Paris, Mon Amour
Paris, Mon Amour. Aşkın, tutkunun, ışığın şehri, güzel ve alımlı Paris. Cuma günü öğleden sonra uçaktan indiğimde serin de olsa beklediğimden güzel bir hava karşıladı beni. Havaalanından transferi ayarlaması için Edouard’la yazışmış olmama rağmen beni karşılayacak olan yeşil atkılı, uzun boylu, gözlüklü ve sakallı adamı […]