Month: October 2007
Herkes Kendine
En çok neyi özlüyorum biliyor musun… Uzun uzun soluksuz sohbetleri. Hani hatırlar mısın bütün gün bir arada olsak da okuldan eve dönünce yine telefona koşar saatlerce konuşurduk. Konuşacak ne çok şeyimiz varmış yaşadığımız sınırlı zamanlarda. Evden okula okuldan eveydi çoğu zaman; yine de anlatacak hikâyelerimiz […]
İlk Orta Lise
İlkokul arkadaşları ile Internet’te karşılaşanlardan biri de benim. Epey bir süredir herkesin kendince yorumladığı popüler sosyalleşme aracı feysbuk olayına girmeyeceğim; çünkü çok yazılıp çizildi ve hiçbiri tamamen yanlış ya da doğru değil. Herkes sitede kendince bir şey buluyor sonuçta. Benim için önemi ise, bir şeyler […]
Akvaryum balığı
Sinan’ın bir akvaryum balığı vardı, muhabbet kuşları ve su kaplumbağası da olmuştu çocukken. Muhabbet kuşlarından biri kafesten uçup kaçmıştı, bir diğeri yaşlanmış, sonuncusu sebepsiz ölüvermişti. Japon balıkları da birer birer gidivermişti zaten, su kaplumbağasına ne olmuştu, hatırlayamadım şimdi. En son Şakir gitmişti. Sapsarı tüylü afacan […]
Dokunulmaz
Bazen diyorum ki artık bunun sonu gelsin. Bir anda çıkagelmesin, orada burada bir iki detayda şeytan gizleniyor olmasın. Beni üzmek için fırsatını kovalamasın. Sinsi ve alaycı bakışlarıyla delip geçmesin, ezip gitmesin yüreğimi. Ne olur diyorum, ne olur sanki duymasam, görmesem, bilmesem artık… Sessiz sedasız ve […]